Çocuklarla bir dairede toplanılır, aktivite tanıtılır. Çocuklara kil gösterilir, dokunmaları ve hissetmeleri sağlanır. Her çocuk kili yaklaşık 1 cm kalınlığında açar. Ayak şeklindeki kesici ile kalıp çıkarılır. Ayak şekilleri kartonların üzerine yerleştirilir ve kurumaya bırakılır. Kuruyan kil ayakları çocuklar istedikleri renkte boya
Çocuklar odaya sessizce girerler. Müzik ve renkli bezler dikkatlerini çeker. Onlara bezleri alarak yavaşça müziğe eşlik edecek şekilde hareket etmeleri için rehberlik edin. Her çocuk 1–2 şifon bez alır. Bezlerle istedikleri gibi hareket etmeleri için zaman tanınır. Kumaşı yukarı, aşağı, sağa, sola sallama Vücut önünde, yanında, arkasında savurma.
Çocuklar kendi karton rulolarını alır. İstedikleri renklerle boyar ve kuruması için beklenir. (Not: İstersen önce süsleme, sonra doldurma yapılabilinir.) Bir uç, öğretmen rehberliğinde zımbayla kapatılır veya yapıştırılır. Farklı malzemeler çocuklara tanıtılır. Her biriyle ses farkı dinletilir (pirinç, mercimek, makarna vb.).
Her çocuk kartındaki rengi söyler ve “Bu renkle ne boyamak isterdim?” diye anlatır.
Dileyen çocuk, rengine uygun bir nesne seçip çemberin ortasına koyar.
Etkinlik masasına geçilir. Zil tekrar çalınarak geçiş tamamlanır.
Çocuklar çember şeklinde yere oturur ya da ayakta durur. Öğretmen bir veya birkaç kelebeği havaya doğru yavaşça fırlatır. Çocuklar, kelebek yere düşmeden onu yakalamaya çalışır. Sırayla her çocuk kelebeği fırlatmayı da deneyebilir.
Sarı ve mavi boyaları ayrı kaplara koyun. Çocuklardan parmaklarını boyaya batırarak kutunun üzerine istediği rengi sürmelerini isteyin.
Çocuklara “Sarı, sıcak yaz güneşini; mavi ise serin denizi anımsatıyor. Bu iki renk birleşince yeşil oluşuyor. Kutunun çoğu yeşile dönünce boya işi tamamlanmış olur.”
Peki, gökkuşağı nasıl oluşur biliyor musun?
Güneş ışığı aslında birçok renkten oluşur ama biz bu renkleri normalde göremeyiz.
Ama güneş ışığı yağmur damlalarına çarpınca, bu ışık renklerine ayrılır.
Bu renkler de gökyüzünde kocaman, renkli bir yay gibi görünür.
İşte buna gökkuşağı denir!
Şeker miktarı arttıkça, suyun yoğunluğu artar. En şekerli su en yoğun ve en ağır olanıdır; bu yüzden en alta çöker. Daha az şekerli su daha hafiftir; bu yüzden üstte kalır. Bu nedenle renkler birbirine karışmaz ve gökyüzü gibi katman katman görünür. Ve en güzeli:
Bardağı yavaşça yana eğdiğinizde bile renkler birbirine karışmaz!
Aşağıda, yumuşacık ve pırıl pırıl yeşil çimenlerin üstünde küçük çiçekler parlıyor! Kardelenler, beyaz, parlak bir yıldız gibi yere doğru uzanıyor, çiçek başları sımsıkı açmış ve sanki ‘günaydın bahar’ diyorlar. Hemen yanı başınızda, renkli çiğdemler sarı, mor, beyaz, sanki gökkuşağını yere indirmiş gibi göz alıcı parlıyor!
Torbadan bir doğal nesne çıkarın (örneğin, kırmızı yaprak) ve bu nesnenin hangi lale rengiyle ilişkili olduğunu sorarak hikâyeyi başlatın. Çocuğa, çıkarılan nesneyi (örneğin kırmızı yaprağı) göstererek “Bu kırmızı lale, uğur böceği için nasıl bir renk olabilir?” gibi bir soru sorabilirsiniz. Çocuk, nesnenin hangi lale rengini temsil ettiğini düşündükçe, hikâyeyi renklerle bağlantılı olarak anlatın.